Zarar Eden Şirketler İçin Kur Farkı İstisnası Bir Yıl Uzatıldı
Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğ değişikliğiyle, şirketlerin sermaye kaybı ve borca batıklık hesaplamalarında yabancı para kur farkı zararlarının dikkate alınmaması uygulaması 1 Ocak 2027’ye kadar uzatıldı.
Türkiye’de şirketlerin mali yapısını doğrudan etkileyen önemli bir düzenleme bir yıl daha uzatıldı. Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğ değişikliğine göre, Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 376. maddesi kapsamındaki sermaye kaybı ve borca batıklık hesaplamalarında henüz ifa edilmemiş döviz cinsi yükümlülüklerden kaynaklanan kur farkı zararları 1 Ocak 2027’ye kadar dikkate alınmayacak.
Bu istisna normalde 2026 sonunda sona erecekti; hükümet uygulamayı bir yıl öteleyerek şirketlere ek süre tanımış oldu.
Düzenleme neden önemli?
TTK 376, şirketlerin mali durumuna ilişkin hayati hükümler içeriyor. Buna göre:
* Sermaye ile yedek akçelerin yarısı zarar nedeniyle karşılıksız kalırsa, yönetim kurulu genel kurulu toplantıya çağırmak ve iyileştirici önlemler sunmak zorunda.
* Sermayenin üçte ikisi erimişse, genel kurul sermayenin azaltılarak devamına veya tamamlanmasına karar vermezse şirket kendiliğinden sona eriyor.
* Şirketin borca batık olduğundan şüphe ediliyorsa, ara bilanço çıkarılması ve aktiflerin borçları karşılamaması durumunda mahkemeye başvurularak iflasın istenmesi gerekiyor.
Bu nedenle döviz yükümlülüklerindeki artışın bilançolara yansıması, özellikle yüksek kur volatilitesi dönemlerinde şirketlerin teknik iflas riskiyle karşı karşıya kalmasına yol açabiliyordu.
Ekonomik amacı ne?
Yeni karar, kur farkı kaynaklı muhasebe zararı ile şirketin gerçek faaliyet zararının ayrıştırılmasını hedefliyor. Böylece:
Dövizle borçlanan ancak nakit akışı güçlü olan firmaların sırf kur farkı yüzünden sermaye kaybı veya borca batık görünmesi engelleniyor.
Yönetim kurullarının mahkemeye iflas bildiriminde bulunma yükümlülüğü, gerçek mali tabloyu yansıtan bilançolar üzerinden değerlendirilecek.
Bu uzatma, özellikle enerji, lojistik, imalat sanayi ve ithalata bağımlı sektörlerdeki şirketler tarafından uzun süredir talep ediliyordu.
Sonraki adım ne?
1 Ocak 2027’ye kadar şirketler, henüz ödenmemiş döviz borçlarından doğan kur zararı kalemlerini TTK 376 kapsamındaki hesaplamalarda dışarıda bırakmaya devam edecek. Ancak faaliyet zararları, finansman giderleri ve diğer kalemler yine değerlendirmeye tabi olacak.
2027 sonrasında uygulamanın devam edip etmeyeceği, o dönemdeki makroekonomik koşullara göre yeniden belirlenecek.
Tarih: 11-12-2025
FACEBOOK YORUM
Yorum